Gündemi takip edenler Creators Economy (Yaratıcı Ekonomi) konusunun çok fazla konuşulduğunu fark etmişlerdir. Creators Economy kısaca kişilerin ürettikleri kitap, podcast, video eğitim seti gibi “içerikleri” satarak kendi geçimlerini sağlamaları demek.

Yaklaşık 1 yıldır Mert Bulan ile birlikte yayınladığımız Farklı Düşün podcasti ile bu ekonominin azıcık ucundan bir parçası olduğum için bir podcast yapım rehberi hazırladım.

Konu Belirleme: Ne Konuşacağız? İnsanlar bizi neden dinlesin?

Her düzenli iş gibi podcast de ciddi emek ve istikrar istiyor. Bu yüzden önce neden podcast yapmak istediğinizi iyi belirlemeniz gerekiyor. Para kazanmak için giriyorsanız başarılı olma ihtimaliniz düşük. Öncelikle insanların ilgisini çekecek, kitle oluşturabilecek bir konu veya konsept bulmanız gerek.

Biz Farklı Düşün podcasti için Apple ve teknoloji konusunu seçerken bir yandan da okuduğumuz kitaplardan bahsederiz demiştik. Sonrasında dijital zanaatkarların ilgilenebileceği yan konuları ele alan bir podcaste dönüştük.

Konu seçerken podcast medyumuna uygun olduğuna emin olun. Görüntüyle daha iyi aktarılabilecek konular ve konseptler için YouTube kullanmanız daha doğru olacaktır. Radyo programı yapacağınızı düşünerek konuyu seçmeye çalışın.

Podcast Formatları

Radyo programı örneğinden devam edelim, türlü çeşit podcast var. Bir komedyenin şaka bulmak için her hafta kaydettiği monolog, bizim gibi iki kişinin karşılıklı konuştuğu, ikiden fazla kişinin konuştuğu, bir konu ile ilgili soruların farklı uzmanlara sorulup derlendiği podcastler mevcut. Bununla birlikte radyo tiyatroları, sezonluk hikayelerin anlatıldığı, araştırmacı gazeteciliğin yapıldığı podcastler de var. Kısaca sesle oluşturulabilecek her türlü içerikten podcast üretiliyor.

Bölümlerin süresi de bir hayli önemli. 5 dakikalık haber özeti yapan da var, bizim gibi 1,5 saat farklı konular hakkında detaylı sohbet edenler de. Podcastler genelde arabada ya da ev işi yaparken dinleniyor. Uzun podcastler birden fazla seansta bitiriliyor. Bu yüzden Farklı Düşün’de fayda sağlamak ve harcanan zamanın karşılığını vermeye çalışıyoruz.

Seçtiğiniz format eğer sizin dışınızda başka bir host içeriyorsa, o kişinin doğru kişi olması çok önemli. Mesela bizde Mert ile ben farklı karakterlerde insanlarız, karşıt görüşlerimiz var ve hayata bakışımız farklı. Bu da konuştuğumuz konuların farklı yönlerden ele alınmasını sağlıyor.

Podcast Kaydı Nasıl Yapılır

Ekipman

Nasıl bir bardak kahvenin %99’u suysa, podcastin de %100’ü sesten oluşuyor. Podcast kaydında ses kalitesi her şeydir. Ses kalitesi düşük olan, sesin boğuk geldiği ya da cızırtılı olduğu bir podcasti kimse dinlemez.

İyi sesi de iyi bir mikrofon ile kaydedebiliriz. Bilgisayarın ya da kulaklığınızın mikrofonu ile olmaz.

Kayıt için iki tip mikrofon var: Dinamik ve Kondenser (Condenser). Eğer odanızda yankı çoksa veya arka plan gürültüsü olacaksa dinamik bir mikrofon seçmenizde fayda var. Dinamik mikrofonlar siz yakın durdukça daha iyi ses alır. Kondenser mikrofonlar ise ağzınızdan daha uzakta durabilir fakat hassasiyetleri daha fazladır.

Mikrofonların bağlantı noktaları da önemli olan diğer nokta. Bazı mikrofonlar USB ile bilgisayara bağlanabiliyorlar. Diğerlerinde de XLR girişleri var. XLR girişi olan mikrofonları bilgisayara bağlayabilmek için bir ses kartı (audio interface) almanız gerekiyor. Ses kartları 1500-8000 lira arası fiyatlara sahip. Mikrofon giriş sayısı ve kaliteye göre fiyat artıyor ancak aynı ortamda birden fazla mikrofon ile kayıt alınacaksa bu tarz bir ses kartı şart.

Mikrofon tavsiyesi isteyenler için birkaç tane tavsiye vereceğim:

Blue Yeti (Kondenser | USB)
Benim de Farklı Düşün’de kullandığım mikrofon. Kondenser olduğundan kendime 20-30 santim mesafede kullanıyorum. 8 yıl önce almıştım, sorunsuz kullanıyorum. Fiyatı iyi ancak gain miktarı artınca bazı modelleri dip gürültüsü yapıyormuş. 4 tane modu olduğuna da kanmayın, sadece bir tanesi işe yarıyor.

Rode MT1-A (Kondenser | XLR)
Kondenser mikrofonlar arasında en beğenilen modellerin başında geliyor. Enstürman ve vokal kaydında da oldukça başarılı. Seslerin detaylarını iyi alıyor. İyi bir bütçeniz ve sessiz bir kayıt ortamınız varsa ve podcastinizden bu mikrofonu karşılayacak bir gelir elde ediyorsanız uzun yıllar sorunsuz kullanabilirsiniz. Rode ürünlerinde 10 yıl garanti de cabası.

Shure MV7 (Dinamik | USB & XLR)
Mert’in kullandığı mikrofon. Bence podcast için alınıp yıllarca sorunsuz kullanılabilecek, fiyat performans olarak en iyi mikrofonlardan biri.

Rode PodMic (Dinamik | XLR)
İyi bir ses kartınız varsa bu fiyata alabileceğiniz en iyi mikrofon.  Son 4-5 bölümü bu mikrofonla yaptım, yapmaya devam edeceğim.

Elbette bunların dışında başka iyi mikrofonlar da var, hatta araştırdıkça içinde kaybolacağınız bir çeşitlilik var. Ben sadece denediğim ve kalitesinden emin olduğum modelleri anlattım.

Yine de başka bir model alacaksanız kaliteli olduğundan emin olun ve mutlaka bir vidalama (mount) girişi olsun. Zira mikrofonun pozisyonu çok önemli ve bunu da masaya monte ettiğiniz bir mekanik kol ile sağlıyorsunuz. Bazı mikrofonlar kendinliğinden ayaklı oluyor ve mekanik kollara monte edilemiyor.

Mekanik kol olarak da 200-300 liralık çin malı kollar var. Ben ilk bölümlerde öyle bir model ile başladım. Hareket alanı biraz daha kısıtlı olmasına rağmen iş gördü ancak 6-8 ay sonra tutmamaya ve masa kıskacı tarafından deforme olmaya başladı. Ben de Elgato’nun alçaktan gelen Low Profile kolunu satın aldım. Herhalde 10-20 yıl sorunsuz kullanırım bunu, o kadar kaliteli. Rode markasının kolu da çok kullanılıyor ve eminim kalitelidir.

Elgato Low Profile Boom Arm
Piyasadaki çoğu mikrofon tutucu yukarıdan dirsek şeklinde uzanırken, masaya paralel, alttan uzanan kol bulmak çok zordu. Elgato yeni ürünüyle bu eksikliği gidermiş. Malzeme kalitesi ve özellikleriyle son derece kaliteli.

Rode Boom Arm
Rode'nin yukarıdan uzanan kolu da en kolay bulunabilen mikrofon tutucu. Fiyatı da kaliteli bir tutucuya göre iyi.

Hangi mikrofonu alırsanız alın, internette her marka ve model için ses kaydı için doğru pozisyonlama konusunda videolar oluyor, onlara danışarak ya da deneme yanılma ile iyi pozisyonu bulabilirsiniz.

Artık kayda geçebiliriz.

Kayıt Yazılımı

Konu belli, ekipman hazır, artık kayda başlayabiliriz. Eğer aynı ortamda birden fazla mikrofon ile kayıt yapılacaksa, Garageband, Logic Pro, Adobe Audition gibi yazılımlar kullanabilirsiniz. Her mikrofon için farklı bir ses kanalı oluşturup kayda başlamanız yeterli.

Tabi herkes aynı ortamda konuşabileceği konuk bulamıyor. İnternet üzerinden kayıt yapmak gerektiği durumlarda, bu iş için özel yazılımlar kullanmanız gerek. Zoom ya da Skype gibi yazılımların ses kaliteleri podcast için çok düşük, ayrıca internet kalitesi dalgalanmalar yaşadıkça kesintiler oluşuyor. Bunu çözmek için online görüşme yazılımı ile görüşürken eş zamanlı olarak konuşmacıların kendi bilgisayarlarında lokal kayıt almaları da başka bir yöntem. Burada da ses dosyalarının kayıt sonrası iletilmesi ve sonrasında edit sırasında ekstra iş çıkması problemi var.

Bu problemleri aşmak için Zencastr veya Riverside.fm gibi yazılımlar kullanıyoruz. Bu yazılımlar hem görüntülü görüşme yazılımı içeriyorlar, hem de kayıt esnasında konuşmacıların bilgisayarlarına kaliteli kayıt alırken, bir yandan da internetin izin verdiği doğrultuda bu kaliteli kaydı arkaplanda clouda yüklüyorlar. Kayıt bittikten 2 saniye sonra her konuşmacının kaliteli kaydını tek tıkla indirebiliyoruz. Hepsi aynı uzunlukta oluyor, bu da edit sırasında müthiş kolaylık sağlıyor. Zencastr’ın içinde kayıt esnasında dipnot ekleyebileceğiniz veya diğer konuşmacılarla mesajlaşabileceğiniz bir chat modülü de var.

Bu dipnot özelliği ile kayıt sırasında kesilecek bir kısım varsa tek karakterlik bir dipnot bırakıyorum, böylece editte tam hangi dakikaya keseceğim belli oluyor.

Zencastr (Ücretsiz (MP3 kayıt) | WAV kayıt için aylık $19)Videolu veya sesli podcast kaydedebiliyor. Bölüm sınırlaması yok.

Riverside.fm (Aylık 2 saate kadar kayıt bedava, 5 saat $19, 15 saat $29)Daha kaliteli bir arayüzü var ancak ücretleri her hafta podcast çıkartmak için bir hayli yüksek.

Editing ve Post-Processing

Kayıt bittikten sonra podcasti olduğu gibi yayınlayanlar da var ancak az bir eforla çok daha iyi bir prodüksiyon kalitesi ekleyebilirsiniz. Her kayıtta mutlaka kesilmesi gereken bir yer oluyor. Konuşmacıların ses seviyeleri ve mikrofonlarına göre ayrı işlemler yapmak da gerekiyor. Bölümün başına ve sonuna bir intro ve outro jingle ekleme de olunca bir ses işleme yazılımına ihtiyaç var. Biz Logic Pro kullanıyoruz ancak Apple’ın Garageband uygulaması da olur. Adobe Audition, açık kaynak Reaper veya Audacity gibi uygulamalar da kullanılabilir.

Logic Pro pahalı ancak özellik olarak da bir hayli fazla ve ücreti bir sefer veriyorsunuz. Bu yüzden tercih ettim.

Kesme biçme ve intro/outro ekleme işi bittikten sonra ses seviyelerini düzenliyorum. Burada Channel EQ, Compressor, Adaptive Limiter, Gain gibi araçlar sizin en iyi dostunuz olacak.

En son olarak da kanallarda konuşmanın olmadığı kısımları silen bir fonksiyon kullanarak arkaplanda oluşabilecek minik sesleri de ortadan kaldırıyorum.

Bir bölümü editleyip hazır hale getirmem ilk bölümde 1 saat sürerken artık otomasyonla 10 dakikaya kadar indi.

Intro / Outro

Podcastinizin tonunu belirleyecek bir jingle bulmak biraz zor. Telif konusunda çok katı incelemelerden geçiyorsunuz, bu yüzden telif hakkı satın alınmış bir müzik bulmanız gerek. Ya kendiniz yapacaksınız, ya da bu tarz müzikleri kiralayan/satan sitelerden alacaksınız. Biz Epidemic Sound’dan aylık üyelik aldık. Üyeliğiniz iptal olduğunda telif hakkı ihlali gönderebiliyorlar, dikkat etmek gerek.

Yayınlama

Artık elinizde dinlenebilir bir bölüm var ve bunu tüm dünyaya açmak istiyorsunuz. Öncelikle bu bölümü dağıtacak bir sunucuya ihtiyacınız var. Spotify ve Apple da dahil hiçbir podcast uygulaması sizin bölümlerinizi kendi sunucularında barındırmıyorlar. Bunu sizin yapmanız ya da podcast hosting servislerinden birini kullanmanız gerek. Biz Simplecast kullanıyoruz.

Simplecast’te üyelik aldıktan sonra podcastinizin adı, açıklaması ve kapak görseli gibi bilgileri giriyorsunuz. Daha sonra bölüm yükleyebiliyorsunuz. Podcastinizi merak edenler için 1-2 dakikalık bir trailer da kaydedip koyabilirsiniz.

Simplecast sizin podcastinizi tüm platformlara dağıtıyor (Apple Podcasts, Spotify, Google Podcasts ve Amazon Podcasts. Diğer tüm uygulamalar bu dördünden birini kaynak olarak kullanıyorlar). Ek olarak bütün bu platformlardaki verileri de tek bir sayfada topluyor.

Podcast dağıtımı bir XML feed vasıtası ile çalışıyor. Simplecast sadece yeni bir XML dosyası oluşturuyor yani. Bu dört platform da periyodik olarak bu XML dosyasını okuyor ve güncellenmiş mi diye kontrol ediyor. E peki bu dört platform bizim podcast yaptığımızı ve hangi linkten XML’i okuyacağını nereden bilecek?

Podcast Başvuruları

Hangi platformda yer almak istiyorsanız oralara başvuru yapmanız gerekiyor.

Apple

Apple’a mutlaka başvurmanız gerek zira bütün üçüncü parti podcast uygulamaları Apple’dan alıyor veriyi. Apple’da podcastiniz yoksa bir podcastiniz yok diyebiliriz. (Spotify’a özel yapmak istemiyorsanız tabi)

podcastsconnect.apple.com adresine giderek oradan bir hesap açmanız ve podcastinizi eklemeniz gerek. Bu işlem 1 hafta - 10 gün sürebiliyor. Plan yapıyorsanız ona göre yapın. Elinizde bir bölüm olsa bile bunu yayınlamanız 10 gün sonra olabilir. İlk bölüm için erkenden söz vermeyin veya duyuru yapmayın yani :)

Spotify

podcasters.spotify.com adresinden podcastinizi ekliyorsunuz. Sanırım bizim başvurumuz 20 dakika sürmüştü. En çok da Spotify üzerinden dinleniyoruz, bu sebeple Spotify’a da mutlaka başvurun.

Google Podcasts ve Amazon Podcasts

Bu platformlar siz başvurmasanız da bir zaman sonra size mail atıyorlar ancak en baştan bu ikisine de başvurmanız iyi olur. Amazon’a başvurduğunuzda Alexa entegrasyonu da geliyor, hoş bir pazarlama yöntemi olabilir :)

İlk Bölüm Yayınlandı, Şimdi Ne Yapalım?

Bu aşamaya kadar geldiyseniz, tebrikler, podcast dünyasında artık siz de varsınız. İlk bölümle birlikte bir fragman bölumü çekebilirsiniz. Bölümleri uzun olan podcastleri merak edenler içın 1-2 dakikalık bir özetle niçin bu podcasti yaptığınızı, dinleyenleri nasıl bir içeriğin beklediğini anlatabilirsiniz. Bu kaydı, bahsettiğim podcast yayın platformlarında Trailer (fragman) bölüm olarak işaretlemeniz gerekiyor.

Elbette ilk bölümü yayınladıktan sonra dinlenmesini sağlamanız gerek. İlk etapta sadece sizi sevenler dinleyecek (önceden çok meşhur birisi değilseniz). İyi işler çıkardıkça sizi dinleyen ve seven insan sayısı da yavaş yavaş artacaktır. Ben bu yazıyı tamamlarken Farklı Düşün Türkiye'de teknoloji kategorisinde 1. sıradaydı, tüm podcastler arasında da 7. Bu noktaya gelene kadar neler oldu, nelere dikkat ettik, onları da başka bir yazıda açıklayayım.

Umarım okuyana faydalı olmuştur. Eğer yazıyı beğendiyseniz paylaşırsanız ve arkadaşlarınıza bahsederseniz çok memnun olurum.